Savunma ve güvenlik konusunun ülkeler için her zaman büyük önem arz ettiğini kaydeden Güler, “Bölgemizde ve dünyada çok boyutlu gelişmelerin yaşandığı, güvenlik ortamının hızla değiştiği kritik bir dönemden geçiyoruz. ve sürekli artan risk ve tehditler nedeniyle. Böylesine hassas bir ortamda milli güvenlik konusunun ve bunun ayrılmaz bir parçası olan yerli ve milli savunma sanayisinin önemi her geçen gün artmaktadır.
Yerli ve milli oranımız yüzde 80’e ulaştı.
Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayisinin gelişmesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde hayata geçirilen milli teknoloji atılımı ile bu alanda yerlilik ve millilik oranının yüzde 80’lere ulaştığına dikkat çeken Güler, şunları kaydetti: Artık insansız kara, deniz ve hava Araçlarından helikopterlere, silah ve akıllı mühimmattan füzelere, hava savunma sistemlerinden elektronik harp sistemlerine kadar geniş bir yelpazede ihtiyacımız olan sistemler yerli ve milli olarak tasarlanmakta, geliştirilmekte ve üretilmektedir.
Bugün yurt içinde ve sınır ötesinde büyük başarı ile yürütülen harekâtlarda, mavi ve gök vatanımızın hak ve menfaatlerinin kararlılıkla korunmasında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin birçok coğrafyada üstlendiği görevlerin başarıyla yerine getirilmesinde. başta dost ve kardeşlerimizin haklı davalarına verilen takviyeler yerli ve milli imkanlarla üretilmiştir. Savunma sanayi çalışmalarımızın katkısı açıkça görülmektedir.
Savunma sanayinde ulaştığımız bu üstün seviye bizim için gurur kaynağı. Yerli ve milli mottosuyla çıktığımız bu yolda ülkemizin milli savunma stratejilerini ve teknolojilerini geliştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye Asrının başladığı Cumhuriyetimizin 100. yılında, ordumuzu yerli, milli ve son teknoloji harp teçhizatı ve mühimmatı ile donatmak, böylece ordumuzun etkinliğini ve caydırıcılığı daha da artırmak temel hedefimizdir. Bugünün ve geleceğin savaş ortamlarında ordu.
