Hatay Turizmi Geliştirme ve Yeniden Yapılandırma Komisyonu ve Milli Ekonomik Görüş Teşkilatı (ULİKAD) Başkanı Ömer Niziplioğlu, kent ekonomisinin değerli modüllerinden biri olan turizm için yürütülen çalışmaları anlatarak, şunları kaydetti: altyapı. İş yerlerinin kademeli olarak yenilenmesi ve açılması için çalışmalar yapılıyor. Hatay eskisi gibi mi olacak derseniz maalesef eskisi gibi olmayacak. Ancak planlı bir çalışma ile Hatay’ı bir Akdeniz turizm kenti haline getirmek ve cazibe merkezi haline getirmek istiyoruz. Samandağ ile Arsuz arasını turizme açarak, yüzlerce otel yaparak, alışveriş caddeleri açarak Hatay’ı yeniden kazanacağımıza inanıyoruz” dedi.
Hatay yaralarını turizmle saracak.
Hatay bölgesinin değerli bir kültür ve turizm merkezi olduğunun altını çizen Ömer Niziplioğlu, şöyle devam etti: Antakya bir kültür ve inanç merkezi. Kudüs’ten sonra en değerli kilise olan Saint Pierre kilisesi Antakya’da bulunuyor. Bunun dışında Simon Manastırı’ndan Anadolu’nun ilk camisi olan Habibi Neccar Mescidi de Antakya’da bulunuyor. Maalesef mevcut otellerin durumu çok iyi değil, turizme uygun ortam yok. Planlı bir gelişme bekliyoruz. Şu anda turizmden bahsetmek iyimserlik olur. Ancak planlı çalışmalarla önümüzdeki dönemde turizm için büyük fırsatlar yaratılabilir. Ama artık bunlar yapılmazsa Hatay bir daha asla eskisi gibi olmayacak.”
Hatay turizmde de denize girecek
Uzun vadeli projeler yaparak hareket etmek gerektiğini söyleyen Niziplioğlu, “Bizi kurtaracak uzun vadeli projelerdir. Bugün Antalya’da 15-20 milyar dolarlık bir gelir var. Hatay, Adana ve Mersin’i de bütüncül ele alıp deniz turizmine kazandıracak planlamalar yapmalıyız. Buraları turizm kenti yapabilirsek 5-10 milyar dolar dış ticaret açığımızı kapatmamızın en önemli sebebi olacak. İleride bunu geliştirip kültür turizmi için Urfa ve Mardin’e gidersek bizim için kurtuluş olur” dedi.
“Hatay’dan iki Dubai çıkıyor”
Türkiye ekonomisinin canlanması için Akdeniz Bölgesi’nde kruvaziyer turizminin değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Niziplioğlu, “Hatay’da geniş bir alanı kaplayan tonlarca moloz yığını tarım arazilerine atılıyor. Sahillerdeki atık malzemeleri temizlikten sonra değerlendirelim. Yolcu gemisi limanları yapalım. Çünkü Doğu Akdeniz turizmi diye bir şey var. Yolcu gemilerinin İsrail’e, Lübnan’a, Mısır’a geçtiğini ve sonra geri döndüğünü görüyorsunuz. Ancak Türkiye’de gezilecek çok turistik yerlerimiz var” dedi. Hatay’ın canlanması ve cazibe merkezi haline gelmesinin en kolay yolunun deniz turizmini canlandırmak olduğunu ifade eden Niziplioğlu, “İspanya, Fransa ve İtalya başta olmak üzere Mısır, Cezayir, Fas, Tunus gibi Afrika ülkeleri de büyük başarı gösteriyor. kazançlar. 45 kilometre ile 30 milyon turist çekerek 45 milyar dolar gelir elde eden Dubai, Palmiye Adası tarafında yerleşimler yaparak petrol gelirlerine bağımlı olmayan bir ülke haline geliyor. Ancak Türkiye sadece Antalya’nın deniz turizminden yararlanmaktadır. Dubai’nin 45 kilometrelik bir kıyısı varken, Arsuz-Samandağ’ın ortası 50 kilometre. Samandağ Plajı, Türkiye’nin en uzun, dünyanın 12. en uzun sahil şerididir. Yayladağı ve Arsuz’un bu kısmı da dahil edildiğinde Hatay’dan iki Dubai çıkıyor” dedi. Hatay’ın yeniden planlanması gerektiğini kaydeden Niziplioğlu, şehrin Amanos Dağı’nın üzerine kurulması gerektiğini söyledi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
